LEKE TEDAVİSİNDE DOĞRU TEŞHİS

Leke tedavisinde en önemlisi doğru teşhis koymaktır. Dolayısıyla herhangi bir leke tedavisi yöntemine başlamadan önce mutlaka bir dermatoloğa (cilt hastalıkları uzmanı) başvurulması ve leke türünün teşhis edilerek tedavinin planlanması önemlidir.


İyi huylu ve çeşitli yöntemlerle tedavi edilebilecek bir leke fiziksel açıdan en tehlikeli deri kanseri türü olan malin melanoma çok benzeyebilmektedir. Bu tip cilt kanseri ve bazı kanser başlangıcı olan leke benzeri lezyonlar üzerinde lazer ve benzeri tahrip yöntemleri asla kullanılmamalıdır.


Oluşum sebebi ve türüne göre farklı lekeler için farklı leke tedavisi yöntemleri mevcuttur. Dermatoloğunuz sizi doğru leke tedavisi yöntemine yönlendirecektir.


Aşağıda sol tarafta iyi huylu bir leke olan solar lentigo, sağ tarafta ise en tehlikeli deri kanserlerinden biri olan lentigo malin melanoma görülmektedir. Solar lentigo ışın yöntemleriyle tedavi edilebilecekken, lentigo maligm melanoma’ya lazer atılması çok tehlikelidir ve hastalığı tetikler.


LEKE TEDAVİSİ YÖNTEMLERİ

  • Kimyasal peeling
  • Enzim Peeling
  • Kriyoterapi (dondurma tedavisi)
  • Lazerle Leke Tedavisi
  • Işın Tedavileri


PİGMENTASYON BOZUKLUKLARI (Hipermelanoz=LEKE):

Normal deri rengi dört biyolojik maddenin karışımından oluşur. Bunlar;
1)İndirgenmiş hemoglobin (mavi)
2)Oksihemoglobin (kırmızı)
3) Karotenoidler (sarı) gıdalarla dışarıdan alınır.
4) Melanin (kahverengi)


Deri renginin asıl belirleyicisi melanindir. Melanin, melanosit adı verilen özel epiderm hücreleri tarafından sentezlenir ve dağıtılır. Melaninin derideki miktarı ve dağılımı insan derisinin üç ana renginin (siyah, esmer ve beyaz )esasını oluşturur.


Bu üç temel deri rengi genetik olarak belirlenir ve yapısal melanin pigmentasyonu olarak adlandırılır. Normal temel deri rengi ultraviyole ışınım veya hipofiz hormonlarının etkisinde kalarak koyulaşabilir. Buna uyarılabilir melanin pigmentasyonu adı verilir.


Yapısal ve uyarılabilir melanin pigmentasyonunun birleşimi deri fototipini oluşturur.

Deride melanin artışı hipermelanoz diye bilinen duruma neden olur. Bu durumun iki nedeni vardır.


1) Melanin üretiminde artışa neden olacak şekilde melanosit sayısındaki artış (lentigo buna bir örnektir)
2) Melanosit sayısında artış yok, sadece melanin üretiminde artış var (melasma buna bir örnektir) Melanin sentezi yada melanogenez, ultraviyole ışınlarına karşı organizmanın verdiği koruyucu yanıttır. Uzun süre maruz kalma durumunda bir bronzlaşma yaratır. Ancak yaşlanma ve aşağıdaki faktörler ile birlikte pigmentleşme (leke) problemleri görülebilir.


Her iki tip hipermelanoz üç faktör sonucunda olabilir. Bunlar;

    a)Genetik
    b)Hormonal (hamilelik veya hormon içerikli ilaç kullanımı )
    c)Ultraviyole ışını
    - sık ve uzun süre güneşte kalma ”enflamatuar reaksiyon, yanık, egzema”,
    - Parfüm, ultraviyole ışınlarının etkisi altındaki bazı fotosensitif ilaçlar

Bu bozukluklar aşağıdaki şekillerde ortaya çıkar.


- Çoğunlukla yüz, eller ve boyunda ortaya çıkan güneş nedeniyle oluşan lekeler (aktinik lentigo) yada yaşlanma lekeleri (senil lentigo) olarak bilinen lekeler.
- Simetrik bir şekilde alında, yanaklarda, çenede ve üst dudaklarda oluşan pigmentasyonda bir artış... Buna kloazma yada melazma adı verilir.


1-MELASMA:

Melasma (Yunanca ‘’siyah bir benek’’) güneşe maruz kalma sonucu oluşan, açık alanlarda, özellikle yüzde ortaya çıkan sonradan oluşan açık veya koyu kahverengi pigmentasyondur.


Gebelik, doğum kontrol hapı kullanımı ve muhtemelen difenil hidantoin gibi belli ilaçların alımı ile ilişkili olabilir veya idiopatik (sebebi bilinmeyen) olabilir.


Kloazma (Yunancada yeşil bir benek), gebelik maskesi gibi isimlerle de bilinir.


Daha sıklıkla genç erişkinlerde görülür. Kadınlarda daha yaygındır. Hastaların yaklaşık %10’u erkektir. Melazma yapı olarak deri rengi esmer veya siyah olanlarda daha belirgindir.


Özellikle yapısal deri rengi esmer olup kontraseptif ilaç kullananlarda ve güneşli bölgelerde yaşayanlarda ortaya çıkar. Gebelik melazmaya neden olur. Son zamanlarda osteoporozu önlemek için hormon ilacı kullanan kadınlarda görülmektedir. Difenilhidantoin kullanan hastalarda da güneşe maruz kalınması durumunda görülebilir.


Sebebi tam olarak bilinmemektedir.
Pigmentasyon (leke) özellikle güneş ışığına maruz kalındıktan sonra, haftalar içinde çok hızlı gelişir.


Fizik Muayene Bulguları:

Deri Lezyonları:Renk tonu ve yoğunluğu büyük ölçüde hastanın deri fototipine bağlı lekelerdir. Açık kahve, koyu kahve, siyah renklerde olabilen genellikle tekdüze fakat beneklide olabilen deriden kabarık olmayan, simetrik olabilen, sınırları girintili çıkıntılı, düzensiz, coğrafik görünümlü olabilir.


Üçte ikisi yüzün orta kısımlarında, yanaklar, alın, burun, üst dudak ve çene, daha küçük oranda yüzün yanak ve çene bölgelerinde, nadiren de ön kolların dorsal yüzünde yerleşir.


Tamamen kozmetik bir sorun olmakla birlikte lekeli görüntü oldukça rahatsız edicidir.


Melazma doğumdan sonraki veya hormon içerikli ilaçların bırakılmasından sonra tamamen kaybolabilir. Sonraki gebeliklerde tekrar ortaya çıkabilir veya çıkmayabilir.


Tedavi:

Önlenmesi için hastanın her sabah titanyum dioksit ve/veya çinko oksit içeren opak bir güneşten koruyucu kullanması esastır. Güneşe yoğun maruziyetin olduğu zamanlarda 3 saatte bir tazelemek, terleme halinde, havuza veya denize girip çıktıktan sonra tazelemek, havlu ile yüz kurulandıktan sonra tazelemek gereklidir.


Tedavi etmek için hidrokinon, azeleik asit, tretinoin, glikolik asit, fitik asit, c vitamini, kojik asit gibi bir takım aktif ajanlar kullanılabilir. Bunun dışında kimyasal peeling gibi soyucu ajanlar, ışık tedavileri alternatif tedavi seçenekleridir.


Etkin tedaviye karar vermek için bir dermatolog ile görüşülüp pigmentasyonun derinin hangi tabakasında olduğu tespit edilmeli ve uygun tedavi seçeneği belirlenmelidir.


2-LENTİGO:

Derinin epidermis tabakasında yerleşmiş güneşle tetiklenen melanosit hücrelerinin çoğalmasıdır.


Özellikle açık tenli ve uzun süre güneşe maruz kalan kişilerin önemli bir kısmında çok sayıda lezyonlar (lekeler) şeklinde olur.


En sık el sırtı, alın, göğüs V’si, omuzlar ve sırt gibi güneş alan bölgelerde yerleşir.


Genellikle deri seviyesinde bazen üzerinde hafif pullanma bulunan 0.5-1.5cm çapında, yuvarlak veya oval, çevreye doğru yıldızsı uzantılar gösteren, düzensiz maküllerdir.


Rengi açık kahverengi ve ten rengi arasında değişir, bazen siyah ta olabilir. Herhangi bir belirtiye yol açmaz.


Genellikle 40 yaştan sonra, fakat güneşli iklimlerde yaşayanlarda 30 yaştan sonra görülür. Açık ten rengine sahip kişilerde daha sıklıkla ortaya çıkar. Akut güneş yanıklarından ve aşırı doz PUVA tedavisinden sonra ortaya çıkar.


Karışabildiği Durumlar:

Yüzde, güneşe maruz kalan yerlerde, sonradan ortaya çıkan kahverengi lezyonlar gelişigüzel muayenede birbirine benzer görünebilir fakat farklı özelliklere sahiptirler. Çillenme, seboreik keratoz, yaygın pigmente aktinik keratoz, lentigo maligma sıklıkla karışabildiği durumlardır.


Tedavi:

Kriyoterapi veya lazer en etkili tedavi yoludur.


3-EFELİD (Çillenme):

Başlıca güneş gören bölgelerde yerleşen 5-6mm’lik düzensiz şekilli, kahverengi çok sayıda deri seviyesinde lezyonlar ile karakterizedir.


Melanosit sayısında artış ya çok hafiftir veya hiç yoktur. Efelid kızıl saçlı veya açık ten rengi olanlarda daha sık görülür.


Ailesel bir geçiş özelliği olabileceği bilinmelidir.


Genellikle 3 yaş civarında ortaya çıkan lezyonlar yaz mevsiminde güneşin etkisi ile belirginleşir. Burun, yanaklar, el sırtı, ön kol ve gövdenin üst kısmı en sık yerleştiği bölgelerdir.


4- POSTİNFLAMATUAR HİPERPİGMENTASYON:

Deri fototipi 4,5,6 olan hastalar için önemli bir leke problemidir. Bu pigmentasyon bozukluğu aknede, psöriasiste, liken planusta, atopik dermatitte, kontak dermatitte ve deriye herhangi bir travmadan sonra gelişebilir. İyileşmesi haftalar ve aylar sürebilir.


Lezyon karakteristik olarak daha önceki inflamasyon yerine sınırlıdır, sınırları belirsizdir. İlaç tedavisine iyi cevap verir. Bazı ilaçlara bağlı gelişen pigmentasyon ile beraber olabilir. Bu durumda tedaviye yanıt daha zor ve inatçıdır.



RİEHL MELANOZU: (Melanodermitis Toksika)

Yüz ve boynun retiküler, konfluan siyahtan kahverengi-mora değişen pigmentasyonudur.


Kontakt duyarlılık veya kimyasal maddelere özellikle kozmetikler içindeki koku maddelerine bağlı fotokontakt duyarlılık sonucu oluşabilir.




FİTOFOTODERMATİT (BERLOQUE DERMATİTİ)

Fitifotodermatit (bitki+ışık dermatiti) eğlence yada mesleki nedenle güneşe maruz kaldığı sırada belirli bitkilerle temas sonucu oluşan derideki inflamasyondur.


İnflamatuar yanıt bir çok bitki ailesindeki fotoduyarlılaştırıcı kimyasallara karşı fototoksik reaksiyondur.


Oldukça yaygındır. Genellikle bahar ve yaz aylarında ve her yaşta oluşabilir. Tüm deri fototiplerinde oluşabilir.


Bazı meslek gruplarında daha sık görülür. Açık hava barlarında güneşe maruz kalan barmenlerde (limon suyuna bağlı), kereviz toplayanlarda, havuç işleyenlerde, bahçıvanlarda daha sıktır.


Hastanın belirli bitkilerle (miskat limonu, limon, yabani maydanoz, kereviz, incir, tavşancıl otu, yeşil havuç, yabani havuç) temas öyküsü vardır. Bergamut içeren parfümleri kullanan kadınlarda, özellikle boyun yan taraflarında olmak üzere, parfüm uygulanan yerlerde çizgisel pigmentasyonlar gelişir. Çayır otu bulunan plajlarda yürüyen ve çimenlerde oynayan çocuklarda bacaklarda berloque dermatiti gelişir.


Acı ve kaşıntı ile beraber eritem. Ödem, vezikül ve bülille birlikte tuhaf çizgilenmeler görülür. Temas alanının dağıldığı alanlar özellikle kollar, bacaklar ve yüzdür. Tedaviye iyi yanıt verir.


6- İLACA BAĞLI PİGMENTASYON

Hiperpigmentasyona neden olan ilaçlar;

  • Amiadaron,
  • Klorokin, hidroksiklorokin, kinakrin,kinin,
  • Minosiklin, klofazimin, zidovudin,
  • Hidantoin,
  • Bleomisin, siklofosfamid, doksorubisin, daunorubisin, busulfan, 5-fluorourasil, daktinomisin,
  • Gümüş, altın, civa,
  • Adrenokortikotropik hormon (ACTH), östrojen/progesteron,
  • Klorpromazin

İlaçlarının genellikle uzun süreli kullanımlarını takip eden pigmentasyonlar (lekeler) oluşur. Bu durum hastalarda önemli kozmetik kaygılar yaratır. İlaç kullanımlarının bırakılmasının ardından gerilemekle birlikte alternatif tedavi seçenekleri denenebilir.

DOKTORUNUZA SORUN


DOKTORUNUZA SORUN


-->

Biz Sizi Arayalım